Charlistanbul
Hakkımızda/About Us
Two high school teens, who are best friends, Lara and Revna were continually exploring the beautiful city Istanbul for three years, until Lara had the opportunity to experience a whole one year in Charleston in the USA by AFS Exchange program. But this separation was not the end of their friendship and explorations, unlike it was a beginning. While Revna was continuing to get around in Istanbul's elegant streets, Lara was challenging her with her discoveries in Charleston. And now, after about two years Lara is going to study in the beautiful city Toulouse in France. This is again another beginning of an adventure for these friends after their funny 'intercontinental' competition. Now their page is dedicated to share the colorful memories of their friendship and their new discoveries both in Turkey and France, especially in İstanbul and Toulouse!
Sunday, February 8, 2015
Pizza Trio:Pizza güzel ama nefis olan ambiyans!
Sunday, January 4, 2015
Beyoglunda saklanmış bir rüya: Leb-i Derya
Mekan önerilerimin ücte birinin terasa sahip olmasından anlayabileceginiz gibi bende bir roofbar düskünlügü kesinlikle var! E tabi İstanbul dünyada tek gececegim dehşet bir manzaraya sahip olunca sehri tepeden izlemek şart oluyor! İşte size sehrimizin bu efsane görüntüsünü doyasıya seyredebileceginiz bir mekan daha: Leb-i Derya. Yine İstiklal Caddesindeyiz, ve cadde üzerindeki güzelim binaları nargilecilere kaptırmış oldugumuz icin tabii ki yine bir ara sokaktayız. Bu sefer ara sokagımız bir yokuş, son zamanların trendi Kumbaracı yokuşu. Tünelden İstiklale doğru yürürken meshur Lebon Pastanesinin köşesinden baslayan bu yokuşu inmeye basladıgınızda sag kaldırımda bulacaksınız Lebi Deryayı. Apartman girişinde ufacık tabelası ile "işte ben burada saklanıyorum" dermişcesine yerleşmiş adeta. Yokuşun kendisi tenha, apartmanın girişi ayrı bir sakin, "hadi bakalım hayırlısı" diyerekten asansöre biniyorsunuz. En üst kata vardıgınız an işte o kuşku dolu anlar bir güzel asansörde kalıyor,cünkü mekana adımınızı atar atmaz sizi karsılayan dehşet manzara aklınızı alıyor. Mekanın etrafı boydan boya cam. Bar ve masalar bu camekanın icine güzelce yerleştirilmiş. Dolayısıyla manzarayı görmek her şekilde mümkün. Bana kalırsa barında oturmak cok ayri bir keyif. Ama gelelim esas keyfin nerede olduguna: tabii ki de terasında! Kenara dizilmiş bar sandalyeleri direk bogaza bakıyor. Teras kücük, yer bulmak aczık sıkıntılı. Size önerim, hava biraz serin olsun, öyle gidin buraya. Malum bizim milletimiz sıcak hava seviyor, hava biraz sogudu mu oh bu teraslar tenha! Nolcak canım, biz de kalın giyinir, montumuzla otururuz. Manzaraya mı geldik podyuma mı! Ama daha durun: bu teras iki katlı! Alt katta yer varsa bile şansınızı ikinci katta deneyin derim. İstanbul'u mümkün oldugunca tepeden seyretmek insanı daha da büyülüyor. Bir de bu mükemmel atmosfere buranın nefis orijinal kokteylleri eşlik etti mi var mı sizden mutlusu! Orijinal kokteyl derken ne mi kastediyorum: örnegin Tiramisu'lu kokteyl! Şiddetle tavsiye ederim! Ah istanbul yaptın yine yapacagını; once kuytu köşelere saklanmış bir mekanla daha sasırttın, sonrada manzaranla aldın götürdün bizi!
Friday, December 26, 2014
Nişantaşı'nın mütevazi cafesi: Tribeca
"new york bagel" diye adlandırdıkları özel sandvicleri ile ünlü mekan Tribeca! Su bagel'lerin fotograflarını göre göre iyicene meraklanmıstım ki sonunda ben de attım kendimi Nisantasına konumlanmıs olan bu tatlı cafeye. İceri girer girmez hafif müzik ile sakin sessiz bir atmosfer karsılıyor sizi, mekan "gel saatlerce otur, keyif yap burada" diyor sanki. Olur da sıkılırız diye düşünmüş olsa gerek, buradaki keyifli zamanımızı renklendirmemiz icin kücük bir masanın üstüne onlarca gazete ve dergi yerleştirme inceliginde de bulunmuş! Menü oldukca geniş, ama öncelik tabiiki ünlü bagellerin! Koca bir sayfa ayırdıkları bagel secenekleri hazırlanırken her damak tadı düşünülmüş: sade,az malzemeli,vejeteryan cesitlerden ton balıklı,tavuklu,bonfilelisine kadar! Tabii secenek bol olunca secim yapmak bir hayli zor oluyor! Benim icin karar asaması işkence dolu anlardı.. Malzemesine zar zor karar verdigim yetmezmiş gibi bir de bagel ekmegi tercihimi sordular , benim sipariş bir bes dakika daha uzadı! Sonunda sarımsaklı bagel ekmegi icinde ızgara sebzeleri tercih ettim. Tad mükemmel, sunum daha da mükemmel: sepet icinde agız sulandıran bagel, yanında bol bol patates kızartması! Bagelimi daha yerken diger bagellerin hayalini kurdugumu fark edince, "eyvah" dedim, "benim buraya acilen ikinci defa gelmem şart!". Bana kalırsa bu mekanda bagel klasiginden gidilmeli, ama şunu da eklemek lazım: menüde daha bircok yemek yer alıyor ve lezzetlerinin bagelin altında ezilecegini hic sanmıyorum! Neden mi? Cünkü tercihini anayemeklerden yapan arkadasımın önündeki kremalı ıspanak esliginde ızgara tavuk da acayip leziz gözüküyordu! Nişantaşı'na gidildi mi icimizdeki ses genelde şu olur: "şöyle beymen brasserie veya house cafenin sokaktaki masalarından birine otursam da havamı atsam! Ya da salomanje de mi check-in yapsamm!???" Ama bir defalıgına da olsun icimizdeki şu nişantaşı sesini susturmalı, bizi esas mutluluga tasıyacak olan midemizin sesini dinlemeliyiz! Ve eminim ki bu sese kulak verdiginiz zaman kendinizi otomatikman mütevazi tribeca ın önünde buluvericeksiniz! (Niye bu kadar eminim?-cünkü mekanın yorumuna ek olarak paylasacagım bagel fotografına karsı direnmek epey zor olacak..)
Christmas time: cookie craziness!
Tuesday, November 25, 2014
Cihangir'de saklanıvermiş: KAHVE6
Cihangir'in ara sokaklarına adeta saklanmıs bir cafe daha! Sokagın icine girip de aczık ilerlemeden bu mekanı görmek neredeyse imkansız! Böyle saklı köşede kalması iyi olmuş ama, gelen gecen görmüyor burayı, sadece bileni gidiyor ;) icerideki müsteri kalitesi de bir baska güzel oluyor tabii. Mekan kücük bir oda misali, birkac masa dısında bir de soyle iyicene yayılalım diye genis koltuklar var. İster masa basında lezzetli yemeklerinden tadın, ister yayılın söyle koltuga saatlerce, cayınızı kahvenizi yudumlayın. Her iki secenek icin de mükemmel burası. Ve arkada meger bizi yine bir süpriz bekliyormus: minik şirin bir bahce, ortasındaki süs havuzu ile de adeta büyüleyici! Yemeklere gelince, bir kere dısarıda kahvaltı etmek isterseniz direk buraya yönelebilirsiniz! Kocaman kahvaltı tabagından tut, daha mütevazi kahvaltılıklara kadar bir sürü secenek var. Bir de böyle "can simidi" gibi tatlı tatlı adları var! Ay su bazlama ekmeginde yaptıkları tostun tadı da hala damagımda! Gel gelelim önemli olan kahvaltı tabagının zenginliginden cok malzemelerin kalitesinde! İste tam bu noktada bu mekan on numara bes yıldız! Gidip gidip duruyorum ama hala cözemedim, mekanın bir yerlerle bir baglantısı var, otantik secenekler menude cok, kahvaltıda verdikleri acukadan diyorum ki bir cerkezlik var, sonra menude bazlama ekmekleriyle, falafel köfteleriyle karsılasıyorum. Ardından ana yemeklerde hünkar begendi bir yandan, tabule salatası öbür yandan. Vallahi kafam iyicene karıstı! Ama tek anladıgım o ki, bu malzemeler özel bir yerlerden geliyor, e ziyadesiyle saydıgım tüm bu lezzetlerin tadı sahane! Gerisi bahane! Haydi arkadaslar Kahve6ya , ister öglen bir salataya, ister nefis bir kahvaltıya.
Watching the amazing Galata Tower from a roofbar: ROBIN'S
And finally we are together in Istanbul again! Lara has just came back from Toulouse , only for 10 days unfortunately... But still, it is super nice to spend some time together in this beautiful city just like in the old days. And here is our first discovery since Lara came: ROBIN'S
ROBIN'S is a great ROOFBAR in this popular district GALATA. It is located on the hill between Galata Tower and Tunel(The second end of Istıklal Street). As you pass the Galata Tower and climb up the hill , you will see the HOTEL DUO on your left side, which is also a restaurant. Go inside this restaurant and ask immediately where the ELEVATOR is ! Because the surprise is waiting for you upstairs! Fourth Floor and you are kindly welcomed to the roof bar ROBIN'S !
It is actually a small terrace (much smaller than we expected) but it doesn't even matter after you see that amazing view of the Galata Tower. Much more than the view of the Bosphorus, this roofbar amazes you by the fact that its located just next to the Galata Tower. While you enjoy your cocktail , you feel so close as you can seriously reach and touch the Galata Tower.
After all , Robin's is a perfect place with its
AMAZING VIEW
GOOD QUALITY OF SERVICE
NICE, EASY LISTENING MUSIC
GOOD SELECTION OF WINE ( They have a couple of wine options which you can order as a glass - a glass of wine is about 20-25 Turkish Lira)
TASTY COCKTAILS ( We tried a cocktail which was similar to Gin Tonic- but they added cucumber in it! I have never thought before that cucumber would go so great with a drink! - It was so fresh! )
Tuesday, October 28, 2014
Easy Listening Tracks and some Fresh Filter Coffee: CHERRY BEANS COFFEE
The fact that this place was right beside my high school was a big chance for me! We used to leave the school with our dead brains after spending almost ten hours in the lessons and run to this place to have a small break and feel alive again! This cafe is just the perfect place to have a break and relax: firstly you get amazed by this wonderful smell of fresh coffee. You smell this even from outside while you are walking around this place and you already get hypnotized on your way: So there is no other option but to get immediately inside! As soon as you are in, this time you get amazed by the cute decoration and the relaxing songs playing in the cafe. All these details, the smell of the coffee, the music, the books and magazines which are put all around on the tables take you away: Somewhere peaceful. Oh and if you are lucky you can suddenly notice another amazing smell: The smell of a fresh yummy homemade cake which has just been baked in their tiny oven! If you catch this smell , you should definitely try a piece of cake!
Another thing I love about this place is the playlist they have: They usually play easy listening classical tracks and in my opinion this kind of music goes perfect with this peaceful atmosphere in the cafe. Cherry Bean Coffees is definitely one of my favorite spots where I feel totally relaxed and joyful !
WHERE IS IT?
You walk down from the famous GALATA TOWER towards the seaside (Karakoy)