Hakkımızda/About Us

Liseli iki yakin arkadas Lara ve Revna uc senedir kesintisiz olarak Istanbul kesiflerine devam eder iken Lara AFS Degisim Programini kazanir, bir seneligine Amerika'nin Charleston sehrinde yasayacaktir.Ancak bu ayrilik maceralarinin ve dostluklarinin bir sonu degil, aksine bir baslangicidir. Revna İstanbul sokaklarinda tirim tirim dolanmayi surdururken, Lara yepyeni bir hayata adim attigi Charleston'daki kesifleriyle Revna'ya meydan okur. Boylece bu iki kafadarin blog uzerinden surdurecekleri kitalar arasi gulunc bir mucadele baslar. Simdi ise aradan iki sene daha gecmis ve bu sefer Lara Fransa'nin Toulose sehrine okumaya gitmistir. Bu yolculuk yeni bir maceranin kapisini daha aralar ve simdi de bu iki arkadasin gerek İstanbul gerek Fransa'daki kesiflerine tanik olup, dostluklarinin renkli anilarini onlarla paylasacaksiniz.

Two high school teens, who are best friends, Lara and Revna were continually exploring the beautiful city Istanbul for three years, until Lara had the opportunity to experience a whole one year in Charleston in the USA by AFS Exchange program. But this separation was not the end of their friendship and explorations, unlike it was a beginning. While Revna was continuing to get around in Istanbul's elegant streets, Lara was challenging her with her discoveries in Charleston. And now, after about two years Lara is going to study in the beautiful city Toulouse in France. This is again another beginning of an adventure for these friends after their funny 'intercontinental' competition. Now their page is dedicated to share the colorful memories of their friendship and their new discoveries both in Turkey and France, especially in İstanbul and Toulouse!

Monday, August 20, 2012

KID'S FEST






2 gün önce Charleston' daki çocuk festivaline gittim . Barb 'ın kuzeni Nick orda gönüllü çalışıyodu benide çağırdı .Bu festivalde çocuklara okullarda kabadayılardan nasıl uzak durabileceklerini , sağlık gibi konularda bilgiler veriliyolardı . Yaş ortalamasını üstünde kalsamda küçük çocuklarla ilgilenmek baya eğlenceliydi . Nickle bileziklerimizi yaptıktan sonra EİU 'yu görmeye gittik (Eastern İllinois Uni).
Baya güzel bir kampusu olan kocaman bir Üniversite burası . Bir çok alana sahip (müzik , mühendislik ...) ve Üniversite'nin şehirde bulunmasıda kasabayı güncel tutuyor .  Fakat daha üniversite hakkında çok bilgi alamadım dışarıdan görebildiğim kadarıyla yabancı öğrencilere birçok şans veren bi üniversite en azında Nick 'in konuşmalarından öyle anladım .



2 days ago I went to a Children Festival in Charleston . Nick ( Barb's nephew ) was volunteering there and he called me to come there. It was  very fun .  The volunteers  were informing the kids about bullying in schools , health and stuff like those... 


After the festival Nick show me the EİU (Eastern İllinois Uni). This is a very big campus with lots of students. I loved this university . But I don't have enough information about the Uni. I hope I'll get it with time... But I can tell that It is a good university after my impressions... They have lots of branches like art, engineering , economics...



                                                           ART SMART IS SO SMART !

Unutmadan bir de Art Smartı sizlere anlatmalıyım burası benim ikinci dönem gideceğim aileme ait olan bir sanat atölyesi . Burada seramik dersleri , çizim dersleri, suluboya , yaglı boya gibi birçok ders veriliyor eğer grup çalışması istemiyorsanız kişiye özel ders seçenekleri de sunan şeker bir atölye ...



Peki ben burda ne yaptım ? Burada kilise önemli bir rol oynuyor , çocuklara partiler düzenliyor , eğitim veriyor ve eğer kilisenin bir parçası 
degilseniz bu sosyal aktivitelere katılamıyorsunuz ki bu hoş bişey değil bence yani bana öyle kilisenin sosyal hayatta bu kadar büyük 
bi yere sahip olması yaşadıgım kültür şoklarından birdiğeri sanırım ... Maya bu kiliseye gittiği için benimde bu aktivitelere gitme şansım oldu mesela dün havuz partisine gittim  ve genellim Art Smart 'a Shannon ( 2. host annem ) lar da bu kiliseye gittiği için dükkanlarını kilisenin çocuklarına açıyolar ve böylece çocuklara özel atölyeler yapmış oluyorlar . Benim gittigim atölye mug boyama ve rozet tasarlama atölyesi idi...

Woow  I also wanted to tell you about Art Smart this is a art workshop . My 2. host parents own this lovely  art shop. There you can take lessons about drawing , ceramics and lots of thing about art. I take a mug painting workshop there it was so fun , I loved it . I went there with Maya and the other kids from church . In America I think church plays a big part. I mean they have lots of activities for kids ... I did a workshop about mug painting that day.





Mug boyama öyle göründüğü gibi kolay değilmiş meğersem tam olarak ne boyası kullandıklarını anlamasamda eğer düzgün görünmesini istiyorsanız 3 kez boyamalı ve bu prosedürü 2 -3 kez uygulamalısınız bir diğer ayrıntı ise boyaları karıştırmamalısınız çünkü bu boyalar karışırsa kimyasal tepkimeye giriyorlar ve ortaya nasıl birşey çıkıcağını bilemiyorsunuz  . En son aşamada ise özel karışımı boyadıgınız yerlere sürmeniz gerekiyor bu karışım mugı pürüzsüz hale getirem bi karışım .


Hey interesting about mug paintings ( it is not easy at all !! ) It has lots of things to do like you have to paint like 3 time ( this is a must ) if you want to have a good mug and you have to repeat for several times  and you cannot mixed two color in one pot each color needs to be separate . Last thing is to put the protectable gel on the mug at you have got a wonderful cup !


Yarın okulum açılıyor çok heycanlıyım , Amerikan sistemiminin hem çok iyi yanları hemde çok kötü yanları var bence , iyi olan yanı : kendini Üniversite’ de hissediyosun neden mi ? Çünkü sana kendi derslerini seçme şansını veriyolar. Kötü yanına gelirsek : kendi dersini seçtigin için hiç bi zaman sınıf arkadaşı kavramı olmuyo yani Türk sisteminde eğer sen biriyle aynı sınıftaysan bütün yıl o kişiyle aynı dersleri alırsın fakat bu sistemde her derste farklı insanlarla birlikte oluyosun bu sosyal açıdan avantajlı olsada bence sınıf arkadaşı olgusunu ortadan kaldırıyor. Bir diger kötü yanı ise hergün aynı dersleri aynı sıra ile görmek yani her dersten eşit sayıda var ve hergün aynı düzen içersinde ilerliyor benim alıştığım sistemden sonra bana çok farklı geliyor çünkü bizde her ders günü programı birbirinden farklıdır ve bu bence monotonluğuda önlüyor.


Tomorrow my school gonna be start , I am so excited for that . American school system is not like Turkish system it has both good and bad sides for me . If we look at the good sides I can tell you that be able to choose your classes makes you feel like you are in collage . But on the other hand you don’t have a class. I mean your classmates are always changing for each class . Maybe it is good for being social but having a one  class ( with all the same classmates) you  can  make more resistants friendships . At least I think like this … The second bad side of this system is everyday you have the same schedule  , that is something that I didn’t use to it because in Turkey our schedule is not the same 5 days of a week and for me it avoids the monotony ….

 Bu yandaki sevimli canavarları ise Dave tasarladı çok şeker degiller mi ? Mesela bu sevimli canavarın suratına verilen bu renge brush deniyo be yaklaşık 10 kez tekrarlanması gereken bi prosedürü var , dikkat edilmesi gereken bir sürü ayrıntı mesela kemikler tavuk kemikleri imiş fakat Dave ona eski görünmesi için özel bi boya kullandı ve şimdi ona tavuk kemiği derlken bile kendimi garşp hissediyorum neyse gelgelim neden bunları çektim çünkü bunlar Dave'in Roma'daki arkadaşına gidecekti bende bu sevimli şeylerin  fotoğrafçısı oldum . 

Now if we talk about these 2 lovely monsters . These things are designed by my host dad (Dave) . Why did I put their pictures because they are going to be Italy / Rome ( only the 1.) for a friend of Dave . If you look closely you can see the details like bones are chicken bones and he uses a brush style to make them look like old. And I was their photographer. 










No comments:

Post a Comment