Türk Yemeği dendi mi illa da Döner, Kebap, İskender demiyoruz ki kardeşim!
Tencerelerde pişen güzelim sebze yemeklerimiz, zeytinyaglılarımız, bakliyatlarımızı unutmak olur mu hiç? Alın benden size bu yemekleri bulabileceginiz muhtesem bir mekan:
HELVETIA
Çeşit sayısını ne sen sor ne ben anlatayım! İçeride piştikçe pişiyor. Hepsi de bir ayrı güzel gözüküyor,kokuyor ve aynı gözüktükleri gibi de güzel tadıyor. Sen seciyorsun, onlar tabagını dolduruyor, ısıtıyor ve masana sıcacık getiriyor. Sen de afiyetle yiyorsun , alnına kadar doyuyorsun, bir de komik bir para ödüyorsun: 13-15 lira civarı. Bu kadar saglıklı, taze yemegi yemek, bu kadar secenek, bu paraya İstanbul'da vallahi saka gibi. Ben tabii ki her defasında beş çeşit secip dolduruyorum tabagımı. Bir cok sebzesini denemis bulunmaktayım ve bir tane bile begenmedigim olmadı. Burada ne yediysem acayip lezzetliydi. Hem karnımın nefis doydugundan hem de oh ne saglıklı yedim diyebildigimden dolayı her defasında yüzümde kocaman bir gülümsemeyle ayrıldıgım mekan burası. Ne sececeginiz tamamen o anki keyfinize, zevkinize baglı, hicbiri sizi hayal kırıklıgına ugratmaz ama ben yine de tabagınızdan TAVUK GRATEN ve FIRINDA MAKARNA yı eksik etmeyin derim!
Mekan nerede?
Cok kolay! İstiklalin bir ucu olan Tünelde: Alın arkanıza Tüneli, yani nostaljik finiküleri, direk Asmalımescid'in girişini göreceksiniz zaten. Asmalımescid'in icine daldıktan sonra dümdüz yürüyor, House Cafeyi geciyorsunuz: Helvetia hemen karsınızda. Kösede kalan minik sevimli restoran!
No comments:
Post a Comment