Yokus asagı oyle kaptırmıs giderken ben de neredeyse atlıyordum bu
mekanı ! Öyle yokus üstünde sol kaldırımda saklanıvermiş. Icerisi de pek kalabalık degil, anlasılan o ki henüz pek kesfedilmemiş! O zaman hemen
sizi bu şirin Cafe ile tanıstırayım! Cihangir Firuzaga Camii nin ordan
Cukurcuma ya girdiginiz de soldan asagı inen bir yokus vardır hemen.
İste o yokusun sol tarafına saklanmıs
Cafe Lumiere meger. İlk soyle bir
bakınca hakkaten de bakıp geciyor insan, 'aa buraya da bir cafe
acmıslar' diyip yola devam ediyor. Ama dikkatli bakıslara sahipseniz
eger Cafenin onunde yer alan minik tabela gözünüzden kacmamalı işte!
Cunku orada sizi cezbedecek bir sey yazılı :
Secret Garden ! Meger bu
kutu gibi mekanın arkasında kendisiniden daha büyük bir bahcesi varmıs!
Hem de rengarenk şirin mi şirin bir bahce. Evet, iceride oturmak ne
kadar keyifli olur bilemicem cunku daha ben de hic deneyimlemedim!
Buraya her geldigimde kendimi direk arkadaki her renkten sandalye ve
masaların serpiştirildigi o gizli bahceye atıyor, bir kahvemi soyleyip
huzuru buluyorum. Hava şansınıza güzel ise bu bahceye siz de bir ugrayın
derim.
Burası da sehrin yogunlugundan bunaldıgınız zaman
sıgınabileceginiz harika bir alternatif. İster elinize bir kitap alın
gidin, ister kolunuza bir arkadas takın, saatlerce bu sakin bahcede
muhabbet edin. Yemeklere gelince, daha cok kahveden gittim , o da klasik
: filtre kahve. Boyut büyük fiyat kücük, tam istedigim gibi!
Ohh miss gibi taze kahve ve kitap okuma keyfi: 5 Lira !
Bir kere
de salata denemişligim var, ucmadım ama memnun kaldım: doyurucu, taze ,
lezzeti yerinde. Yanımdan gelip gecen yemeklerin de bende bıraktıgı
izlenim genel olarak bu oldu. Hani öyle tadlarından kendinizden
gececeginiz bir durum yok- gastronomik bir beklentiyle gitmeyiniz. Ama
uygun fiyata sohbetin yanına bir şeyler de yiyelim diyorsanız mekan sizi
bu konuda da memnun eder.
No comments:
Post a Comment